hak
Eminim ki dünyanın herhangi bir yerinde patlamıştır bu silah.
Bir karanlığın ortasını yarmış geçmiştir ağzından salyalar akıtarak. Ve siyaha
olan muhabbetimi fazlasıyla iştahlandırmıştır.
Siyaha olan düşkünlüğüm dudaklarımda hissetmekten zevk aldığım metalin
soğukluğundan öte bir şey değildir. Çıkartıp da derinlerden tek tek ölümün
karnına yerleştirdiğim her bir mermiyi iki dudağımın arasında götürüp
getirmemdendir siyaha ulaşma hevesim. Siyah, insanın ilk kavgasıdır. Evrene her
zaman siyah hakim olmuştur ve olacaktır. Fakat insanın hak kavgası ölümden
geçer.
Mermi.
Köprünün ayağında gömülü bir çift mermi, mermiler öksüz. Bir
silahta vücut bulmalılar. Tekrar eminim ki bir vücut bulmaları zor değildir
silahlarda. İnsan ölür ve öldürür, bunun sonuncunda öldürülendir de aynı
zamanda. Yani insan ölür, öldürür ve öldürülür. İnsan, günah ile dünyaya gelmiş
bir varlıktır. Daha ilk anda milyonlarca spermin önüne geçerek hak yiyen değil
midir insan? Hak yiyerek dünyaya gelmiş bir varlık elbette hak yemekten
alıkoyacak değil ya kendini. Eminim ki bu silah da hakkını arayan birisi
tarafından ateşlenmişti. Tesadüf şu ki herkes haklı. Haksız olanlar da haklı
fakat silahı elinde olan o an daha haklıydı. Bir yaratıcının önünde son
nefesini harcayarak hak dilenecektir o an haksız durumda olan insan.
Hak.
Hak, işte
bu kadar paylaşılamaz aynı çocukluk anıları gibi. Herkesin evinin önünde
oynadığı oyunları yarıştırması gibi bir siyahlık. İçerisinde beyaz çiçeklerin
polenlerini taşıyan siyah renkli arıların hakimiyet kurduğu bir petek insan
beyni. Kraliçesi de vicdan. Hak, vicdanın yorganı fakat ayağını bu yorgana göre
uzatan insan bulmakta zorluk çekiyor yatak odası takımı satan mağazalar.
Bazıları da hayal satıyorlar, fazlasıyla yapay zekaya bulanmış, üstü pasta
süsleriyle kaplı sahte tebessümlü insanlara. İnsanlarsa al sat yaparak
ellerindeki parayı katlama derdinde. Mermi. İki lafından birisi ölüm olmuş
gezegenin, tek yaşanabilir gezegen olması kadar kara mizah örneği siyah rengi.
Simsiyah bir rengin geceye hakim olması
kadar karizmatik aslında karamsarlık. Bütünüyle terk edilmiş bir bedenin
renksizleşmesi kadar haksızlık milyonlarca renk tonuna. Dünya dışında bir yaşam
alanı aramak, Dünya içinde bir yaşam yeri kurmaktan daha cazipken bazı
beyinlerde, dünyanın derdine düşmüş insanları topraktan koparabilir misin ölüm?
Koparırsın tabi. Sana kim karşı koyabilmiş ki? Tamamen simsiyah bir gece
arıyorsan mezarlıklara uğrayacaksın demiş Azrail. Yolculuk yapacağın yeri
kendin seçeceksin çünkü toprağın altına gömülmeden de gömülürmüş aslında insan.
Zorbalık.
Yaşamı mermiler sona erdirmezler sadece. Mermiler aslında can
kurtarırlar: birinin canını alırlar, birçok kişininkini kurtarırlar ya da tam
tersi. Mermiler de haklı o zaman. Her şey haklı. Peki kim haksız? Bence
fazlasıyla haksız olan Tanrı.
Tanrı.
Neden yeryüzünde milyarlarca insan ölümü
bekliyoruz? Elon Musk’a kim vahiy indirdi? Gerçeği yaşıyor olma ihtimalimizin %1
olma ihtimali yüzde kaç? Ay’a gerçekten ayak basıldı mı? Hitler öldü mü? Pablo
Escobar’ın gömülü hazineleri nerelerde? Küba devrimi aslında ordu sayesinde mi
gerçekleşti? Deli Petro aslında bir Rus çarı değil miydi? Fişkiyeyi kim kırdı?
Sorular da haklı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
okuduğunuz yazıya dair yapacağınız yorumları esirgememeniz ümidiyle^^