Arama İzni Çıkartıldı

28 Mayıs 2018 Pazartesi

hak


hak

Eminim ki dünyanın herhangi bir yerinde patlamıştır bu silah. Bir karanlığın ortasını yarmış geçmiştir ağzından salyalar akıtarak. Ve siyaha olan muhabbetimi fazlasıyla iştahlandırmıştır.  Siyaha olan düşkünlüğüm dudaklarımda hissetmekten zevk aldığım metalin soğukluğundan öte bir şey değildir. Çıkartıp da derinlerden tek tek ölümün karnına yerleştirdiğim her bir mermiyi iki dudağımın arasında götürüp getirmemdendir siyaha ulaşma hevesim. Siyah, insanın ilk kavgasıdır. Evrene her zaman siyah hakim olmuştur ve olacaktır. Fakat insanın hak kavgası ölümden geçer. 
Mermi.
 Köprünün ayağında gömülü bir çift mermi, mermiler öksüz. Bir silahta vücut bulmalılar. Tekrar eminim ki bir vücut bulmaları zor değildir silahlarda. İnsan ölür ve öldürür, bunun sonuncunda öldürülendir de aynı zamanda. Yani insan ölür, öldürür ve öldürülür. İnsan, günah ile dünyaya gelmiş bir varlıktır. Daha ilk anda milyonlarca spermin önüne geçerek hak yiyen değil midir insan? Hak yiyerek dünyaya gelmiş bir varlık elbette hak yemekten alıkoyacak değil ya kendini. Eminim ki bu silah da hakkını arayan birisi tarafından ateşlenmişti. Tesadüf şu ki herkes haklı. Haksız olanlar da haklı fakat silahı elinde olan o an daha haklıydı. Bir yaratıcının önünde son nefesini harcayarak hak dilenecektir o an haksız durumda olan insan.
Hak.
Hak, işte bu kadar paylaşılamaz aynı çocukluk anıları gibi. Herkesin evinin önünde oynadığı oyunları yarıştırması gibi bir siyahlık. İçerisinde beyaz çiçeklerin polenlerini taşıyan siyah renkli arıların hakimiyet kurduğu bir petek insan beyni. Kraliçesi de vicdan. Hak, vicdanın yorganı fakat ayağını bu yorgana göre uzatan insan bulmakta zorluk çekiyor yatak odası takımı satan mağazalar. Bazıları da hayal satıyorlar, fazlasıyla yapay zekaya bulanmış, üstü pasta süsleriyle kaplı sahte tebessümlü insanlara. İnsanlarsa al sat yaparak ellerindeki parayı katlama derdinde. Mermi. İki lafından birisi ölüm olmuş gezegenin, tek yaşanabilir gezegen olması kadar kara mizah örneği siyah rengi. Simsiyah bir rengin geceye  hakim olması kadar karizmatik aslında karamsarlık. Bütünüyle terk edilmiş bir bedenin renksizleşmesi kadar haksızlık milyonlarca renk tonuna. Dünya dışında bir yaşam alanı aramak, Dünya içinde bir yaşam yeri kurmaktan daha cazipken bazı beyinlerde, dünyanın derdine düşmüş insanları topraktan koparabilir misin ölüm? Koparırsın tabi. Sana kim karşı koyabilmiş ki? Tamamen simsiyah bir gece arıyorsan mezarlıklara uğrayacaksın demiş Azrail. Yolculuk yapacağın yeri kendin seçeceksin çünkü toprağın altına gömülmeden de gömülürmüş aslında insan. 
Zorbalık
Yaşamı mermiler sona erdirmezler sadece. Mermiler aslında can kurtarırlar: birinin canını alırlar, birçok kişininkini kurtarırlar ya da tam tersi. Mermiler de haklı o zaman. Her şey haklı. Peki kim haksız? Bence fazlasıyla haksız olan Tanrı. 
Tanrı.
Neden yeryüzünde milyarlarca insan ölümü bekliyoruz? Elon Musk’a kim vahiy indirdi? Gerçeği yaşıyor olma ihtimalimizin %1 olma ihtimali yüzde kaç? Ay’a gerçekten ayak basıldı mı? Hitler öldü mü? Pablo Escobar’ın gömülü hazineleri nerelerde? Küba devrimi aslında ordu sayesinde mi gerçekleşti? Deli Petro aslında bir Rus çarı değil miydi? Fişkiyeyi kim kırdı? Sorular da haklı…

yeni bir başlangıç

2014 yılından itibaren yazmaya başladığım bu blogumu, yeni bir başlangıç için emekliye ayırıyorum. İlk yıllardan itibaren daha profesyonel d...