Arama İzni Çıkartıldı

8 Şubat 2020 Cumartesi

yol - 5 -



yol -5-

‘’ hissetmek, bizim için tırnaklarımızın içlerini duvar kırıntılarıyla doldurmak demektir.’’

Uyandım. Denizlerin üstlerini örttüğüm sabahlarda dahi üşümelerinin titrekliğini seyrederek uyandım. Söyleyecek sözü kadar köpürürmüş denizler diyen bilge adamların bileklerime işlediği damar yollarının tıkanıklığını hissederek, usulca yüzüme şefkatini işleyen sabah rüzgarını tenime misafir ettim. Vakitsizlik çağlayan kırılmış kayalıkları, kendisini bir şekilde kumsala atmış yorgun yolcuları dinlemek ne de zordur gözlerimle? Bedenimin sıcaklığını korumak için ürpertici şiirler okumayışım böyle sabahlarda. İnsan oluşumun hatırlatılmasına ihtiyaç duyduğum her an nefesini ensemde hissediyor olmanın verdiği ‘’ dünya, bugün de bana çalışıyor. ‘’ hissi. Zamanın kiralanabilir olduğunu öğrendiğim toprak yollarda, köylülerin ne kadar da cesur insanlar olabildiklerine şahit olduğum patikalarda, ellerimin boş kalmasını reddederek yürüdüğüm yolları dönüp sana doyasıya anlatma hevesimi yine bir manzaranın sönen ateşine bırakıyorum. Benim için zaman, gövdene işleyebildiğim dokunuşların saatleri dondurması kadar mucizevi. Hangi kenti ne şekilde geçersem geçeyim, hangi gökyüzünü dakikalarca tasvir edeyim içimde fark etmez: yürüyorumdur. Ellerim en son hangi mezarın toprağında bir sıcaklık hissetmiştir bilinmez. En son hangi şehri geçerken bu kadar ürkek adımlar atmışımdır. Duruldum, dört nala üzerine koşan dalgaları göğsünde yumuşatan asırlık kayalıklar gibi duruldum. Mademki yolum senden geçecek, mademki gökyüzümde senden başka bir yıldız barınması mümkün değildir o vakit dünya üzerinde gözümü açmaya değil, kapatmaya korkar olurum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

okuduğunuz yazıya dair yapacağınız yorumları esirgememeniz ümidiyle^^

yeni bir başlangıç

2014 yılından itibaren yazmaya başladığım bu blogumu, yeni bir başlangıç için emekliye ayırıyorum. İlk yıllardan itibaren daha profesyonel d...