Arama İzni Çıkartıldı

18 Kasım 2017 Cumartesi

IŞIK


IŞIK

‘’Huysuz olmak istemezdim ben. Önce sevdiğim kadın sırtını döndü bana, sonra da içimdeki çocuk bıraktı gitti beni.’’



‘’Gökyüzünün bir anlamı vardı önceden Nejla. Hava kapandı mı üzülürdük, yağmur yağıp da açıldı mı gökyüzü nasıl sevinirdik. Sanki yeniden dünyaya gelmiş gibisine, yerdeki küçük su birikintilerine basa basa ezerdik inadına asfaltları. Çim bitmesi gereken yerde işi olmayan o taş yığınını döverdik altı ışıklı spor ayakkabılarımızla.’’

‘’Nejla değil Necla Faruk. Çık artık gelecek kadınlar diyorum.’’

‘’Deli miyim ben Necla?’’

‘’Of Faruk! Sabahtır aynı şeyler, git dolaş dışarıda. Hava kapatmayıversin hemen başlıyorsun aynı şeylere bendeki kafa be adam kafa!’’

‘’Deliyim galiba Necla. Başka bir açıklaması yok yaptıklarımın o zaman. Deli olmasam sevmezdim seni çeyrek asır önce. Deli olmasam vermezdim her şeyimi, ezdirmezdim kendimi. Sabahın 7’sinde kalkıp gömlek, süveter, ceket giyip kravat takan bir adamım. Bakkaldaki çırağın korkulu rüyasıyım her sabah. Gazeteyi marketten al diyor o da bana. Çok konuşuyormuşum Necla. Cemil desen artık göremiyorum onu da. Sahi, yemeğe çağırmıştım en son. O gece saat on’a kadar da beklemiştim oysa sonra uyuyakalmışım. Sağ olasın sen de örtmemişsin üstümü, üşüyerek uyandım sabahına. Sonra da görmedim Cemili. Hava da açtı hem Necla, bak ne diyorum. Kalk hadi sahile inelim ya da ne istiyorsan onu yapalım hadi.’’

‘’Kadınlar gelecek Faruk günüm var diyorum bir haftadır, dinlemiyorsun ki bir kere olsun. Hadi sen de yavaştan çık toplaşırlar yavaştan.’’

‘’Dışarısı soğuk gibi ama boşver inmeyelim sahile. Akşama meyhaneye gidelim seninle. Eski cumalarda olduğu gibi. Cuma akşamları kravatını gevşeten meyhanede alırdı soluğu. Mesai çıkışından dükkan kapanışına kadar bir devlet dairesi gibiydi meyhane. Ayırttırıyorum yeri bak şimdi çıkıp.’’

‘’Tamam, Faruk. Yeter ki bir çık gez gel hadi.’’

‘’Şu merdivenleri de bir yıkamazsın kadın. Eve kadınlar gelecek diye içerisini didik didik eder temizlersin şu merdivenler en son su yüzü gördüğünde çatıdan su sızıyordu.’’
‘’Faruuuuk! Çığlık atacağım vallahi.’’

‘’Tamam, tamam sustuk.’’
Belki de bir daha dönmemek üzere evden çıkmıştı...

.
.
.

‘’Bazı şeyler geçmişte kalmalıdır, ışıklı spor ayakkabılar gibi.’’


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

okuduğunuz yazıya dair yapacağınız yorumları esirgememeniz ümidiyle^^

yeni bir başlangıç

2014 yılından itibaren yazmaya başladığım bu blogumu, yeni bir başlangıç için emekliye ayırıyorum. İlk yıllardan itibaren daha profesyonel d...