Arama İzni Çıkartıldı

15 Kasım 2017 Çarşamba

Tam Bağımsız Kalpler Birliği (TBKB) ( Renovated)


Tam Bağımsız Kalpler Birliği (TBKB )
08.10.2016



Başlığın garip ve anlamsız göründüğünün farkındayım. Bu başlıkla amaçladığım şey ise çok basit; açık açık soruyorum şimdi sizlere, aşık olmak için illa sevmek mi gerekir?

Bugünlerde kafamı kurcalayan şeylerin başını çekiyor bu karmaşık ilişki durumları. Hatta başını çekmekten öte, kerata tüm dertlerimi eze eze en başa çıkarmayı biliyor kendisini. Bu konuda biraz insafsız sanırım. En başa çıktığı için amaçladığı şeyi de başarıyor bu yolla; kendini bir numaralı gündem maddesi konumunda tutmak...

Tabii, bunu her zaman yapmıyor. En hazırlıksız ve her şeye açık olduğumuz zamanlarda yapıyor; bazen uyumak için bakındığımız tavanda beliriyor, bazense duyduğumuz bir şarkıyla şaşkına dönen vücudunuzun bu durumundan faydalanarak bünyeye sızıyor. İşte burada benim kafama takılan soru devreye giriyor. Bir insan evladını gördüm ve o an ona karşı müthiş bir duygu yoğunluğu hissettim diyelim, buraya kadar açıklanabilir ve gayet normal ilerliyoruz. Hissi nedenlerimiz küçük bir tebessüm, kaş, göz vb. fiziki ögeler olabileceği gibi içsel şeyler de olabilir. Bu yoğunluktan sonraki aşama, o ilk yakaladığımız duygu patlamasının peşinden koşmamız. Onu bir daha görme isteği ya da onu sürekli görme isteği... Belimin artık sola doğru kamp kurmasına rağmen bir kere bile olsa onunla göz göze kalabilme ihtimali... Bir yerde otururken manzaramızı onu gören yerlerden seçme durumu... Bunlar hep o ilk duygu patlamasının- ''ilk olan en güzelidir'' deki- tekrar yaşama isteğinden kaynaklı gelişen durumlar. İnsanı aşık eden kısım da burası zaten. İlk anda yaşadığımız o duyguyu bir daha yaşamak için karşıdaki kişiye yakınlaşma, bir nevi insanın kendini tatmini. Hani bu, ders çalışmak için heveslendiğinizde ilk olarak odanızı toplamanız, kendinize layık bir çalışma ortamı hazırlamanız gibi bir şey. Toparlarken gayet motive ve çalışma isteğiyle yanarken bu toparlanmanın ardından kendinizi birden bitkin, üşengeç ve işe yaramaz hissetmeniz gibi. Yani bende böyle. O ilk anki motivasyonum ve isteğim nedense bir süre sonra kayboluyor ve sevmeden aşk yaşıyor gibi hissediyorum kendimi. Kalbime sorsam ''aşıksın işte lan!'' derken, beynim çok bilmiş bir şekilde ''ne işin var senin böyle şeylerle'' diye öne atılıyor. Ama bu konuda kabul gören organ kalp olduğu için bu sefer de içimde adeta bir ''derin devlet'' yapılanması hissediyorum. Kalbi tasfiye eden beyin hücreleri, bu aşkı vücudumdan temizlemek için çaba sarf ediyorlar. Bense bu durumdan habersiz, günde iki doz olarak aldığım bunalım hapının etkisinde garip düşüncelere dalıyorum. Beyin hücrelerim, bana sürekli kalbi kötüleyen sözler söyleyerek ona karşı olan güvenimi sarsmaya ve onu dinlememem konusunda bilgilendirmeye çalışıyorlar. Ben de mecburen inanıyorum beyin bu boru mu?...

Aradan uzunca bir zaman geçiyor ve beni artık çoğunlukla ele geçirmiş durumda olan beynim, son kalem olan benliğime ansızın bir girişimde bulunarak bütün yönetimime el koymaya çalışıyor. İşte bu aşamada, asil duyguların hoşgörülü organı tüm bu girişimi bozarak püskürtüyor. Daha sonrasında da beyin hücrelerimi mülakatla seçmem gerektiği konusunda bana tavsiyede bulunuyor. Ben de ona bu noktada beni affetmesini, beynim tarafından kandırıldığımı söylüyorum ve arayı biraz düzeltiyorum. Artık benliğime kalbim hükmediyor. İşte bu noktada aşk ve sevgi kelimesi benim için bir bütün teşkil eder hal alıyor ve nihayet bu karmaşanın içinden çıkabiliyorum. Bir geyik felsefesinin temelini oluşturan ''kalbini dinle'' öğretisi yolunda kendimi bir fedai olarak atıyorum. Beyin hücrelerimi çekinmeden infaz ediyor ve kendimi kalbin ellerine bırakıyorum...

Bu noktada işte seven insanın neden düşünemediğini anlıyorum. Seven insan mantıklı düşünemezin anlamsızlığı,benim için ortadan kalkıyor.

Kalp hükmederken insanın benliğine, beyne laf düşmüyor. İşte insan bu sebepledir ki; ''aşk'' adı altında gözü kara, umursamaz ve adanmış davranıyor, düşünmeden davranıyor.

Aşık olmak için illa sevmek değil, bağımsız bir kalp gerekiyor.
Severken mantıklı davranmak için ise...
boş verin.

TBKB

TAM BAĞIMSIZ KALPLER BİRLİĞİ...

3 yorum:

  1. Aşık olduğunda o sıçtığımın mantığı kayboluyor.Kalbinse aşık olmadan önce özgür.Aşık olduktan sonra daha önce hiç olmadığı kadar tutsak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel devam eden ve güzel sona eren şeylerde mantık ve kalbin bağımsızlığı sorgulanmıyor. bir şey kötü devam eder ve kötü biterse bir günah keçisi aranıyor. hayatınız boyunca mantıksız giriştiğiniz bütün şeylerin iyi devam etmesi ve iyi sonlanması dileğiyle :)

      Sil

okuduğunuz yazıya dair yapacağınız yorumları esirgememeniz ümidiyle^^

yeni bir başlangıç

2014 yılından itibaren yazmaya başladığım bu blogumu, yeni bir başlangıç için emekliye ayırıyorum. İlk yıllardan itibaren daha profesyonel d...